19 Şubat 2008 Salı

TECRÜBE

Eveet.. Sizin de istediğiniz gibi bu yoldaki deneyimlerimi paylaşmak istedim. O zaman şöyle başlayım; diyet maceram nasıl başladı? Ben ilkokuldayken toplu olmama rağmen diyet düşüncesi bile geçmezdi aklımdan. Yediklerimle alakalı olduğunu bile düşünmezdim. Ortaokula geçince kilolarım birden bire kendiliğinden gidiverdi. O zamanlar başladığım sporun (yüzmenin) bunda etkisi vardı tabi ama sadece bu olamazdı. Her neyse liseye geçinceye kadar öyle bir sorunum olmadı ama lisenin sonlarına doğru biraz kilo aldım. Eminim ki bu sınav ve büyümenin getirdiği streslerden kaynaklanıyordu. İşte ne olduysa o zamanlar oldu: korkuya kapıldım. Kilo alıp şişmanlama korkusuna kapıldım ve rejim, diyetle ilgili bir sürü yazı okuyup bilgi edinmeye başladım. Ve bunları uygulamaya.. Kısıtlamaları bulaştırdım. 1günde toplam şu kadar kalori almalıymışım, light yemeliymişim, şunu şununla yememeliymişim, meyveyi yemeklerden 2saat sonra yemeliymişim.. Daha o kadar çok şey var ki böyle abuk subuk. Denediyseniz sizlerin de karşılaştığına eminim detoks, arınma, şu spor, bilmemne diyeti, bu yöntem.. Ağzı olan konuşuyor adeta. Bizi korkutup aşağılıyorlar ve aynı zamanda değersiz hissetmemize de neden oluyorlar. Kilolu olursak yaşamamalıyız adeta. Çok kötü bir utanca boğuyorlar. Ve bu o kadar büyük bir pazar ki saçmalık olduğuna kimse inanmıyor. O kadar yazık oluyor ki insanlara.. Çünkü diyetler doğal değil ve doğaya karşı kimse direnç gösteremez. Bu, bu kadar basit bir kuraldır. Eninde sonunda doğa sizden öc alır. Diyet yapamazsınız. Bunu kesin söylüyorum ben. Diyet yapanlar bir yerden sonra kendilerini tutamadıklarında suçlu hissetmesinler lütfen çünkü bu onların suçu değil. "Niye işte ben gayet güzel yapıyorum" diyenler de bir süre sonra hasta olacaktır. Bu kaçınılmaz sondur. Malesef bu gerçektir. Bu siteye inanmayanlar, saçmalık diyenler oluyor bazen. Biz burda kimseyi inandırmaya çalışmıyoruz ki. Biz burda gerçeklerden bahsediyoruz. Diyet tuzaklarına düşmek istemeyenleri, ya da düşmüş de kurtulmak isteyen herkesi bekleriz. "Yok ben yine de diyet yapacağım" derseniz size ne diyebiliriz ki? Benim size dileyeceğim tek şey umarım çok hasta olmadan o yoldan dönmeyi başarırsınız.

Bunları bu kadar açık ve net söylememin nedeni kendim yaşamış olmam. Dediğim gibi lise sondan itibaren diyet yapmaya başladım ve bu tam 5yıl sürdü. Üstelik şimdi bakıyorum şişman değildim bile! Diyet yapmanın sakıncalarından biri de bu işte; zayıf olsanız da şişman hissediyorsunuz ne acayip değil mi? Ve her zaman kendinizle savaş halindesiniz yemek yememek için. Sanki içinizde korkunç bir canavar var ve olur da bırakırsanız tüm yemeklere saldıracak ve durduramayacaksınız..

Daha neler neler.. Aklımdan pasta,tatlı hayalleri geçmesi.. Sofraya oturduğumuzda kontrolsüzce yemek yemeler.. Üzülüp sıkıldığımda direk yemekte teselli bulmalar.. Çok yediğimde hemen bunları yakmak için spora sarılmalar.. Kısacası cehennem hayatı.. Hayatım bunun üstüne kuruluydu hep. Başka bir şey ne düşünebiliyordum ne de yaşayabiliyordum. Kontrol kayıpları yaşadığımda kendimi daha da suçlu hissediyordum kendimi tutamadığım için ve kendi kendimi tutmak için sözler veriyordum. Dahası bazen tam gece yatacakken canım bir şeyler çekiyor, yatmadan yiyordum. O kadar kötü ki yazdıkça daha da hatırlıyorum. Allah kimseye bunları yaşatmasın. Bu yüzden diyet yapmayın diyorum sizlere. Her kontrol kayıplarında daha da dip bir kuyuya batıyordum sanki. Mesela yemek tariflerine bile bakamıyordum, o canavar ortaya çıkacak yine diye..

Siz de yaşamışsınızdır belki diyet yaptıysanız. Acıkınca hemen yemek yemek istiyorsunuz. Bana öyle oluyordu. Ailecek bir yere gidiyoruz mesela, yarım saat sonra yiyelim diyorlar bu sizin için ölüm fermanı demek. Dayanamıyorsunuz, hemen o saniyede yemeniz gerekiyor. Artık son zamanlarda durum buraya kadar gelmişti bende. Durma dürtüsü yok. Bırakırsanız ne kadar yiyeceğinizi kimsenin hayal edemeyeceğini düşünüyorsunuz..

İşte benim diyet maceram böyle oldu. Hasta olmuştum, belki de hastaneye düşmeme ramak kalmış. Çaresizce niye kendimi tutamıyorum diye düşünüyordum. Hayatım, psikolojim bozulmuştu. Kendimin normal olmadığını düşünüyordum.

Böyle bir zamanda tesadüfen Ozan Tunçer'in kitabıyla karşılaştım ve aldım. Okudukça her şey berrak oldu. Bunların neden başıma geldiğini, her şeyi anladım. Demekki normaldim! Ama hastaydım da aynı zamanda.

Bundan sonrası benim için zor oldu. 5yılın verdiği diyet kırıntılarından, kısıtlamalardan kurtulmak kolay değil. Ne kadar sürüyor diye soruyorsunuz ya, işte bu tamamen size bağlı. Daha önce ne kadar diyet yapıp kısıtlamaları ne kadar bulaştırdığınıza bağlı.. Benim kurtulmam aşağı yukarı 1,5yılımı aldı diyebilirim. Bu süre içerisinde çok mücadele verdim. Pes etmemek, cesaret etmek ve acele etmemek gerekiyor.

Ozan Tunçer'in "Zayıflamak" adlı kitabını tavsiye edebilirim. Çok yol gösterici olacaktır. Esas şey ise tecrübeyle kendiniz keşfedeceksiniz. Çünkü bu şey zaten sizde var tek yapmanız gereken onu kullanmak.

Acıkmayı öğrenmek, sofradan doyarak kalkmak, tekrar acıktığını fark etmek, tüm bunları yaparken kısıtlamaları alıp çöpe atmak, doymayı kavrayıp öğrenebilmek, kendi yemek düzeninizi oluşturabilmek, bunların hepsi emek isteyen şeyler. Bu yolda ilerlemeyi seçerseniz eğer size destek olup yardımlaşabiliriz. Hepimiz bu yolda yürüyoruz şuan ve ben pes etmeyi doğru bulmuyorum.

Benim fikrimi soracak olursanız; acıkma kolay öğreniliyor. Acıkmayı öğrendikten sonra yapmanız gereken şey zayıflamayı o an için bir kenara bırakıp "sofradan doymadan kalkmama" kararı almak. Bu kararı alıp uygulamaya koyunca (ve de tüm kısıtlamaları bitirdiğinizde) canınızın acıkıncaya kadar bir şey istemediğini keyifle göreceksiniz. Öğün aralarında "yesem mi yemesem mi"lerle boğuşmayacak ve başka şeylere konsantre olabileceksiniz. Ozan Tunçer'in dediği gibi bu konforu yaşamak sizin vazgeçilmeziniz olacak. Bunu bir müddet sürdürüp yavaş yavaş da yeme düzeni oturttuğunuz zaman aç kalmayacağını anlayan bedeniniz size bir şeyler söylemeye başlayacak.. Bu kadar yemesem mi, doymamı aşıyorum diğer öğüne acıkarak başlayamıyorum, sofradan kalktıktan sonra biraz rahatsızlık duydum bir dahaki sefere biraz daha az mı yesem.. gibi.. Bunlar kıtlığın bittiği müjdesi ve bedeninizin artık fazlalıklardan kurtulmak istediğinin habercisi. "Elimden biraz daha fazlası gelsin istiyorum." diyeceksiniz ve artık bedeninizin sesini dinleyerek hareket etmeye çaba göstereceksiniz. Bu işin biraz zor kısmı çünkü burda birkaç tuzak var. Doymaya uymaya gayret ediyorum diye kısıtlamaları tekrar bulaştırıp kestirme yoldan diyete dönüş tuzağı mesela.. Bu noktada kısıtlamaları bulaştırırsanız tekrar başa dönersiniz. Ayrıca sabırsız davranıp acele etme tuzağı.. Emek verince hemen olsun istiyoruz ama biz birer organizmayız, yavaş yavaş, tatlı tatlı olacak. Kendi haline bırakıp sabır göstermeliyiz.

İşte böyle. Benim aklıma gelenler, söyleyeceklerim şimdilik bu kadar. Söyleyecekleriniz, sorularınız olursa yine burdayım. Hadi bakalım kolay gelsin herkese. Görüşmek üzere..

13 Şubat 2008 Çarşamba

NASIL GİDİYOR??

Merbaha herkese!! Öncelikle yazarlık için tekrar teşekkür ediyorum umarım hepimize faydalı olur. Yazıma başlamadan önce ilk olarak şunu sormak istiyorum: neler yapıyorsunuz?? Demek istediğim herkes burda mı? Bu yolda ilerliyor mu herkes?? Bana sanki çok sorun varmış ama kimse paylaşmak istemiyor ya da sanki tam olarak inanmıyormuş gibi geliyor bu yönteme, öyle mi acaba?? Bana soracak olursanız bundan başka bir yol yok derim. Olması gereken yol yani. Eğer bu konuda hemfikirsek nasıl gidiyor? Uygulayabiliyor musunuz? Aklınıza takılan veya sorun yaşadığınız şeyler olmuyor mu? Bana olması çok normal (hatta olmalı), olmaması anormal gibi geliyor. Söylemek istediğim şey ise bunları paylaşın, hep beraber çözmeye çalışalım. Böyle böyle paylaştıkça ilerleyeceğimizi düşünüyorum. Eğer olur da burda paylaşmaya çekinirseniz bana mail de atabilirsiniz (aripetek84@gmail.com) , elimden geldiğince yardımcı olmaya çalışırım.

İlk yazı olarak tam ne yazsam bilemedim ama dediğim gibi sizin merak ettiğiniz, yazmamı istediğiniz bir konu olursa yazarım. Şimdilik biraz genel olarak bahsedeyim öyleyse.. Dkzyle yeni tanışanlar ve öğrenmek isteyenler için ilk tavsiyem Ozan Tunçer'in kitaplarını edinmeleri olacaktır. İnternette alıntılar da olsa, biz burdan açıklamak da istesek o kitaplar kadar olacağını sanmıyorum. O kitaplar bunu uygulamada ilk yol göstericiniz, bu site ise bir paylaşım, dayanışma, motivasyon ve ipuçları edinme yeri olmalı.

Daha önce uzun süre diyet yaptıysanız, bunu anlayıp uygulayabilmeniz öyle kolay olmayabilir (benim mesela 1 seneden fazla sürdü..) ama pes etmezseniz sonunda mükafatınız çok büyük olacaktır. Aşama aşama ilerleyeceksiniz ve sonra artık sorulara gerek kalmadan bedeninizin ihtiyaçlarını anlayabilir, kendi beslenme düzeninizi kendiniz oluşturabilir hale geleceksiniz. Bu da en güzel ödülünüz olacaktır.

Ve bu yolda ilerlerken benim verebileceğim en güzel tavsiyelerden bir tanesi de diyet yapmadan, kısıtlamaları bulaştırmadan yemek yiyenleri gözlemeniz, bu konuda öğrenmek istediklerinizi onlara sormak olur. En güzel bilgiler edineceğiniz kaynaklardan biri onlar çünkü, üstelik bir de o insanlar sizin yakınlarınızsa (yani beraber sofraya oturabildiğiniz insanlarsa) çok daha şanslısınız..

Burda en tartışılan konulardan biri de "Ben şunu yemiyorum çünkü sağlıksız", "Cips yemiyorum", "Az yağ kullanıyorum".. vb.. Bunlar kısıtlamaya girer mi? Aslında bunun cevabını bir tek siz bilebilirsiniz.. Biraz karışık gelebilir ama gerçekten bu böyle. Böyle yaptığınız zaman bunu gerçekten mi öyle yapıyorsunuz yoksa kafanızın bir yerlerinde "Zayıflarım böylece" düşüncesi mi var?? Bunun cevabını da bir tek siz bilebilirsiniz, beyninizi kandırmaya mı çalışıyorsunuz? Diğer taraftan ben size beslenme konusuna farklı bir açıdan bakmanızı önerebilirim. Nasıl mı? Şöyle bir örnek verirsem beni anlayacağınıza eminim: mesela küçük bir çocuğunuz var ve ona siz yemek yediriyorsunuz, onun yemeklerini seçerken ne düşünürsünüz? Onun vitamine, minarellere, kalsiyum ve bir sürü yapıtaşlarına ihtiyaçları var, bunları karşılaması için besinleri ona göre seçersiniz öyle değil mi? Kendinizin ne farkı var peki bundan? Sizin de günlük ihtiyaçlarınız var ve bunları almak için besleniyorsunuz. Bununla demek istediğim bazen beslenirken sadece zayıflamayı düşünüyoruz. Bu tek boyuttan kurtulup biraz da bedenimizi beslemek, ihtiyaçlarını karşılamak açısından bakmanın yararlı olacağını düşünüyorum.

Şimdilik bu kadar yeter sanırım :) Dediğim gibi yorumlarınızı, sorularınızı, aklınıza takılanları yazarsanız çok mutlu olurum. Daha söylenecek çok şey olduğuna da eminim. Hepimize kolay gelsin. Sevgililer Gününüz de şimdiden kutlu olsun.. Sevgiler...

1 Şubat 2008 Cuma

3. TARTI ZAMANI



Günaydın DKZ ailesinin nezih insanları :)

BEn sabah mail kutumu açtım baktım ama nedense kimseden tartı sonucu falan alamadım? Eee 3. tartı zamanını unuttunuz mu yoksa??? :)

Hadi hadi pamuk eller klavyelere; sonuçlarınızı yazın da yayınlayalım bakalım...

NOT : KIZLAR KİLO CETVELİ HAZIRLADIK;AYRINTILI GÖRMEK İÇİN LÜTFEN RESMİN ÜSTÜNE TIKLAYIN BÖYLE PEK SEÇİLMİYOR :)