23 Mayıs 2008 Cuma

BİRAZ UZUN BİR YAZI

Ben de kilo vermek istiyorum biraz. O zaman ne dersiniz başlayalım mı? Pratiğe uygularken aşamalar, engeller, nerelerde çaba göstermek gerekiyor.. yazayım dedim..

AŞAMALAR:

1.Acıkmayı bekliyorum...

Acıkmayı beklemek önceleri çok zor gelebilir. Özellikle eğer daha önce diyet yapmışsanız..

Çaba: Burda acıkmayı öğrendiğiniz için bekleyerek çaba göstermeniz gerekiyor. Beklemenin karşılığını alıyorsunuz çünkü acıkmanın gerçekten ne olduğunu öğreniyorsunuz. Yemekler çok daha lezzetli ve yemek yemek çok daha keyifli bir hale geliyor. “Yemek yemenin bu kadar zevkli olduğunu bilmiyordum” bile diyebilirsiniz... Ve hatta “Ben yemeklerimi hiç acıkarak başlatmıyormuşum ki..” bile diyeceğinizden eminim aslında. Ve bunu öğrendikten sonra acıkmayı beklemek size zor gelmemeye başladığı gibi artık acıkma dışında yemek yemek bile istemeyeceksiniz çünkü ne kadar zevkli olduğunu görmüş hale geleceksiniz.

Dediğim gibi sabredip (belki bir parça da zorlanıp) bekleyin. Ve sonra beklediğiniz an geldiğinde artık aklınızda tek şey ne olursa olsun karnınızı doyurmak olsun. Kilo almayı, çok yemeği şimdilik unutun. Çünkü burda tehlike aslında çok yemek değil, aksine karnınızın doymaması. Karnınızı doyurmazsanız vücudunuzu savaşmaya zorlarsınız.

Ve acıkmış halde yemeğe oturunca aldığınız keyfin yanında bir de karnınızda güzel bir doygunluk hissi de duymaya başlayacaksınız. İşte aslında doymanın ne demek olduğunu öğrenmeye başlıyorsunuz. Acıkmadan başladığınız yemeklerde böyle bir hissi duyamazsınız. Bu his olmayınca elbet de duramazsınız, nasıl bileceksiniz nerde duracağınızı? Bu yüzden belki bu aşamada daha önce neden doyma hissi olmadan durmadan yediğinizi anlayabilirsiniz.

2.Acıkmayı bekliyorum-doymayı öğreniyorum ve artık yavaş yavaş bedenimin acıkma ritmini öğreniyorum. Kısacası bedenimi tanıyorum. Canı ne çektiğini söylüyor, ne istediğimi daha iyi biliyorum, ne zaman acıkacağımı tahmin edebiliyorum, ne kadarla doyacağımı az çok kestirebiliyorum, deneyimliyorum, çaba gösteriyorum ve deneyimleyerek öğreniyorum. Ve artık yemek yemeyi daha çok seviyorum, daha çok zevk alıyorum.

Evet, aslında görüldüğü üzere ilk aşama bu işin özü, 2. aşama ise bunun oturtulması, yeni bir alışkanlığın oluşturulması ve günlük hayatın içine uygulanması. Bunu bir örnekle özetleyebilirim; yeni bir şey öğrenmek gibi; örneğin araba kullanmak. Kursta size araba kullanmayı öğretiyorlar, sınavları geçip ehliyet alıyorsunuz, hatta isterseniz üstüne hocadan direksiyon dersleri de alıyorsunuz ama gerçekten hazır mısınız? Tabiki hayır. Trafiğe çıkıyorsunuz ama acemilik döneminiz oluyor. Bu dönemi deneyimleyerek öğreniyorsunuz. Her tecrübenizde hatta hatanızda başka bir şey öğreniyorsunuz ve nasıl yapılacağını anlıyorsunuz. İşte bu aşamayı da buna benzetebiliriz.

Çaba: Burda çaba göstermeniz gereken şeyler de az çok aynı. Acıkmayı beklemelisiniz (bu sizin odak noktanız, dönüp dolaşıp geleceğiniz yer olmalı çünkü yemeyi fazla kaçırdığınızda –ki öğrenme aşamasında mutlaka olacak- ya da öngörülmeyen herhangi bir yemekte o veya bu sebeplerle acıkarak başlamadığınız bir yemekte “Eyvah ne yapacağım?” sorusunun yanıtı panik yapmaya gerek kalmadan “Tekrar acıkmayı bekle” olacaktır..) Ve burda önemli olan bir diğer şey de doymayı gerçekten sağlamanız, nedenini sanırım artık söylemeye gerek yok, biliyorsunuz. Ya da tehlikelere karşı bir daha mı söylesek acaba? Bedeninizi doyurmazsanız, o ne yapacağını çok iyi bilir ve sizi zorla yemelere zorlar. Daha da zayıflayacağım hayalleri kurarak doymayı sağlamazsanız oluşturmaya çalıştığınız düzeni elinize yüzünüze bulaştırırsınız ve pişman olup her şeye yeniden başlamak zorunda kalırsınız. Bu hatırlatma sanırım iyi olur.

Bu aşamada bir düzeniniz olmuşsa acele etmeyin. Her şey yolunda ve çok güzel demektir. Kilolar ne zaman gidecek saplantısına kapılmayın. Uygulamayı az çok başarıyorsanız bundan iyisi yok. Kafanızın karışması da çok normal, acaba fazla mı yedim, doydum ama aştım mı biraz gibi.. Bazen az, bazen fazla, giderek daha iyi öğreneceksiniz. Kilo saplantısından öte ne kadar güzel çalışan bir mekanizmanız varmış ona odaklanın derim. “Eskiden böyle miydi ya? Yemek yememekle boğuşurdum, fazla fazla yer sonra pişmanlık duyardım. Şimdi ne güzel acıktığımı doyduğumu anlayabiliyorum, daha iyisini yapabilir miyim diye bile düşünebiliyorum.” İnanın bunu söyleyebilir hale geleceksiniz.

Bu aşamada iki tavsiyem var:

1.Dediğim gibi hız vermek uğruna eski düşüncelerinizi, kısıtlamaları diyetleri bulaştırmayın. Belli bir düzen tutturmuşsanız gayet güzel, acele etmeyin, çok yedim diye üzülmeyin nasıl olsa acıkmayı bekleyebiliyorsunuz artık.
2.Acemilik döneminde olduğunuz için her şeyi doğru yapmaya çalışın, biraz iç sesinizi dinleyin. Bu aşamada doğru şeyleri yapmak önemli elinizden gelenin en iyisini yapın. Araba sürmeyi düşünün, öğrenme aşamasında bir iki küçük kaza yapabilirsiniz ama büyük bir hata yapıp büyük bir kaza yaparsanız araba kullanmaktan korkabilir hale gelebilirsiniz ve de öğrenemezsiniz. Burda da mesela, “Şimdi aç değilim, istesem de yemeyebilirim canım da istemiyor ama yesem bişey olmaz nasıl olsa öğrendim” diye yerseniz bu kafanızın karışmasına, korkularınızın yeniden gelmesine neden olabilir. Bu yüzden yeni düzeniniz oturana, iyice öğreninceye kadar bu acemilik döneminde biraz daha dikkatli olup biraz daha gayret gösterin derim.

Deneyimleyerek acıkmanızı, doymanızı tanıyın. Ne kadarla doyduğunuzu öğrenin. Fazla yediğinizde nasıl geç acıktığınızı gözlemleyin. Doymayı deneyimleyin. Bedeninizle barışın, onu tanıyın, ihtiyaçlarına kulak verinVe en önemlisi artık bedeninize acıktığı zaman doyacağı güvenceyi verin.

3.Bu aşamada sadece devam ediyorum (belki biraz daha ilerlemiş olarak)

Çaba: Burdaki çabanız aslında sizin günlük hayatta karşılaşabileceğiniz, size ait engeller. Mesela, eski alışkanlıklarınızla mücadele (örneğin eskiden yemeye alışmış olduğunuz -acıkmadığınız halde- atıştırmalar), yemek saatlerini birlikte olacağınız insanlarla yemek için acıkmayı ayarlamak, doymayı aştığınızda nasıl rahatsız olduğunuzu fark edip biraz daha gayret göstermek.

Burda da sabırlı davranıp kendi ritmine bırakın. Diyet kısıtlama bulaştırmamayı aklınıza yazın. Sonuç aldıkça korkularınız da azalacak ve ilerledikçe daha da ustalaşacaksınız. Önceleri acemi bir şöförken başardıkça usta bir şöför olacaksınız yani :) ve artık aklınıza takılan soruların da cevabını da kendiniz verebilir hale geleceksiniz.

Sofranız renklenecek, kilo almanın nedenleri tatlı, yağlı, tuzlu, glisemik endeksli bilmem neli besinler olmadığını bizzat kendiniz yaşayarak öğreneceksiniz. Kilo almanın asıl sebebi beslenme duyumlarına kulak vermemek. O veya bu bahaneyle tokken yemek, diyetler yüzünden kapıldığınız konrol kayıpları ile yemek, yemeyi acıkma ve doymayla çakıştırmamak (yani acıkma ve doymayı tanımamak). Bunlara uyduğunuzda bedeniniz kendi yönlendirecek zaten sizi. Gördüğünüz gibi ama bu da çaba göstermeden olmuyor ama öğrenince de kalıcı oluyor ve diyetler gibi hasta etmiyor. Çünkü bizde olan fizyolojik bir şeyi tekrar çalıştırıyoruz hepsi bu.

O zaman ne dersiniz; başlayalım mı?

21 Mayıs 2008 Çarşamba

TUBİKKO'NUN VEDASI

Sevgili Arkadaşlar;

Ben kendi adıma uzun zamandır yazamadığımın farkındayım ve bundan sonra da yazabileceğimi sanmıyorum.Bunun sebebi 2 ay önce başladığım yeni işim.İnanılmaz derecede yoğun zamanlar yaşıyorum ve inanın kendi kişisel bloguma bile vakit ayıramıyorum.

Bu sebeple artık DKZ yolculuğunda sizlere başarılar dilerken veda ettiğimi de söylemek durumundayım...Bu işi gerçekten kavrayınca emin olun başarmamak için hiç bir sebep yok...

Herkese sevgiler ve başarılar dileklerimle....HOŞÇAKALIN...

16 Mayıs 2008 Cuma

NEDEN ÇOK YİYORUZ MERAK EDEN VAR MI?

Herkeslere merhabalar.. Nasılsınız? Her şey nasıl gidiyor? Ben, bu yolu seçip emek vermek isteyenlere yardımcı olabilecek birkaç şey önemli şey söylemek istiyorum. Bazen yazılacaklar bitmiş gibi geliyor ama çok şey keşfediyorsunuz zamanla.

Doyduğunuz halde neden çok yediğinizi mi düşünüyorsunuz? Uygulamayı anlıyorsunuz, kafanıza yatıyor, mantıklı geliyor, bazen yapabiliyorsunuz hatta ama nedense bazı zamanlar neden fazla yediğinizi keşfedemiyorsunuz veya bunun gibi örneğin neden aç olmadığınız halde bekleyemediğinizi çözemiyorsunuz.. Ya da kısacası, bu uygulamada yapamadığınız bazı şeylerin nedenini merak ediyor olabilirsiniz. İşte bunun nedenini açıklamak istedim size.

Şöyleki; bunu aslında içinizde bir şeye öğretiyorsunuz. Bu “içinizdeki şey”le demek istediğimin adını siz koyun; ister bilinçaltı ya da kontrol mekanizması, vücudunuz, beyniniz, bedeniniz, alt beyin vs.. Adına ne derseniz deyin, onun öğrenmesi mantığa dayalı değil, deneyimlere bağlı olarak öğrenmesine dayalıdır. Tıpkı bir çocuğun öğrenmesi gibi. Aslında işin esas noktası burda. Ona tıpkı bir çocuk gibi davranıp her şeyi yeniden 0’dan başlayarak öğretmeniz gerekli. Ben şimdilik buna bilinçaltı diyerek bahsedeceğim. Mesela anlayamıyorsunuz sanki içinizde başka biri var ve o yediriyor size, sizin kontrolünüzün dışında. Mantığınız başka şey söylüyor, yaptığınız şey başka. Bunu zaman zaman yaşıyor musunuz? Neden çok yiyorum diye sorup cevap bulamıyorsanız cevabı oldukça basit aslında: bilinçaltınız daha önce onu aç bıraktığınız için (bunu deneyimlenip öğrendiği için..) onu tekrar aç bırakacağınızdan korkuyor, hepsi bu!

Sizi zorlayacak olan şey ise işte bu öğrenme süreci. Acıkmayı beklerken, ya da doymaya uymaya çalışırken ya da herhangi başka bir adımda zorlanabilirsiniz. Ama bu zorluğun geçeceğini bilin çünkü ona artık bir daha aç kalmayacağını, acıktığında yemeğe ulaşabileceğini göstererek onu zaten doğal olarak çalışacağı seyrine ayarlıyorsunuz. Kısacası her şey normal ve doğal seyrine giriyor ve hiçbir sorun kalmıyor. Zorlandığınız zaman içinizdeki korkan çocuğu düşünün ve yaptıkça başardıkça korkularının geçeceğini ve artık normal seyrine oturacağını aklınıza yazın. Buna güvenin gerçekten oluyor! Başardıkça üstesinden geleceksiniz. Zorlansanız da üstüne gidin derim (bazen acıkmayı beklemek gerçekten zor oluyor..) Ama dediğim gibi bu korkunun sebebi vücudun aç kalma tehdidiyle karşı karşıya olması ve kendini korumaya alması. Bekleyebildiğiniz sürece, biraz çaba gösterdikçe artık her şey kendiliğinden olmaya başlıyor.

Umarım bunu bilmenin biraz olsun yardımı olur.. İyi şanslar!