16 Mayıs 2008 Cuma

NEDEN ÇOK YİYORUZ MERAK EDEN VAR MI?

Herkeslere merhabalar.. Nasılsınız? Her şey nasıl gidiyor? Ben, bu yolu seçip emek vermek isteyenlere yardımcı olabilecek birkaç şey önemli şey söylemek istiyorum. Bazen yazılacaklar bitmiş gibi geliyor ama çok şey keşfediyorsunuz zamanla.

Doyduğunuz halde neden çok yediğinizi mi düşünüyorsunuz? Uygulamayı anlıyorsunuz, kafanıza yatıyor, mantıklı geliyor, bazen yapabiliyorsunuz hatta ama nedense bazı zamanlar neden fazla yediğinizi keşfedemiyorsunuz veya bunun gibi örneğin neden aç olmadığınız halde bekleyemediğinizi çözemiyorsunuz.. Ya da kısacası, bu uygulamada yapamadığınız bazı şeylerin nedenini merak ediyor olabilirsiniz. İşte bunun nedenini açıklamak istedim size.

Şöyleki; bunu aslında içinizde bir şeye öğretiyorsunuz. Bu “içinizdeki şey”le demek istediğimin adını siz koyun; ister bilinçaltı ya da kontrol mekanizması, vücudunuz, beyniniz, bedeniniz, alt beyin vs.. Adına ne derseniz deyin, onun öğrenmesi mantığa dayalı değil, deneyimlere bağlı olarak öğrenmesine dayalıdır. Tıpkı bir çocuğun öğrenmesi gibi. Aslında işin esas noktası burda. Ona tıpkı bir çocuk gibi davranıp her şeyi yeniden 0’dan başlayarak öğretmeniz gerekli. Ben şimdilik buna bilinçaltı diyerek bahsedeceğim. Mesela anlayamıyorsunuz sanki içinizde başka biri var ve o yediriyor size, sizin kontrolünüzün dışında. Mantığınız başka şey söylüyor, yaptığınız şey başka. Bunu zaman zaman yaşıyor musunuz? Neden çok yiyorum diye sorup cevap bulamıyorsanız cevabı oldukça basit aslında: bilinçaltınız daha önce onu aç bıraktığınız için (bunu deneyimlenip öğrendiği için..) onu tekrar aç bırakacağınızdan korkuyor, hepsi bu!

Sizi zorlayacak olan şey ise işte bu öğrenme süreci. Acıkmayı beklerken, ya da doymaya uymaya çalışırken ya da herhangi başka bir adımda zorlanabilirsiniz. Ama bu zorluğun geçeceğini bilin çünkü ona artık bir daha aç kalmayacağını, acıktığında yemeğe ulaşabileceğini göstererek onu zaten doğal olarak çalışacağı seyrine ayarlıyorsunuz. Kısacası her şey normal ve doğal seyrine giriyor ve hiçbir sorun kalmıyor. Zorlandığınız zaman içinizdeki korkan çocuğu düşünün ve yaptıkça başardıkça korkularının geçeceğini ve artık normal seyrine oturacağını aklınıza yazın. Buna güvenin gerçekten oluyor! Başardıkça üstesinden geleceksiniz. Zorlansanız da üstüne gidin derim (bazen acıkmayı beklemek gerçekten zor oluyor..) Ama dediğim gibi bu korkunun sebebi vücudun aç kalma tehdidiyle karşı karşıya olması ve kendini korumaya alması. Bekleyebildiğiniz sürece, biraz çaba gösterdikçe artık her şey kendiliğinden olmaya başlıyor.

Umarım bunu bilmenin biraz olsun yardımı olur.. İyi şanslar!

8 Comments:

Adsız said...

öncelikle bilgi verdiginiz icin sizlere tsk ederim...

bu bahsettiginiz konu benim en cok kafama takilan bir sorun... Simdi tüm diyetisyenler tibbiyeliler hep sik sik azar azar beslenmekten bahs ediyorlar, neden cünkü metabolizma hizlanmaya basliyormus ve vucut kendini kitlikta zannettmiyormus. Peki ama düsünüyorum eskiden insanlar her dakka basi yemek bulamiyorlardi oldugunda yiyorlardi. AMA SIMDI birde aciktiginda ye doydugunda birak var...bence en mantiklisi dkz kendimide dinledim ve her dört saatte bir acikiyorum ben. Peki simdi ama bir yandanda bende korku basliyor ya metabolizmam yavaslarsa diye...ama kafam bu durumda cok karisiyor ;)
ama simdi birde bu insulin salgilimi durumu var...her dört saatte birden cikip inmezmi dkz yaparsam??? kafam anliyacaginiz cok karisik..

birde cok merak ettigim konuda su dr. ozan tuncer beyefendi neden artik kendisi hic bu konuda bilgilendirme yapmiyro??? veya yeni bilgiler veya öneriler getirmiyor???acaba ise yaramadigini anlayip yoksa ben ortaliktan kaybolayimmi dedi???
aslinda böyle birseyin olacaini sanmiyorum ama onada hicbir yerden ulasamiyoruz maalesef ama ben bu dkz ye inanmak istiyorum..

burdan ozan beye tekrar tsklerimizi sunuyporum

birde diger bu siteye katkisi olanlar neredeler???

tartilma olayi vs. ne durumlarda???

Adsız said...

Meraba tombik.. sorduğun çoğu sorunun cevabını ben de bilmiyorum.. ozan beyle ben şahsen hiç konuşmadım zaten, neden şimdi ulaşılamadığı hakkında da bir fikrim yok (ben ulaşmayı hiç denemedim bu arada, ihtiyaç da duymadım) ama dediğin gibi "işe yaramıyor ben ortaliktan kaybolayım" gibi bir şey aklımdan geçmiyor bile. tek uğraşı bu değil öyle değil mi? hayatında başka neler oluyor bilemeyiz..

Ama ben de her şey için ona teşekkür ediyorum. gerçekten ona minnettarım. bu bahsettiğin kafanı karıştıran korkuları çok iyi anlıyorum. kafamıza şişmanlama hakkında bir sürü şey sokuyorlar bu yüzden en sonunda yemek yemekten korkar bir hale geliyoruz. bu korkuların geçmesi ise tam olarak uygulayıp sonuç almaya bakıyor. sonuç aldıkça birer birer korkular geçiyor. benim de tam olarak hepsi geçmiş değil ama anladıkça cesaret daha da artıyor. bu korkularının yersiz olduğunu başardıkça sen de görebilirsin. metabolizma hızlanıyormuş, yavaşlıyormuş, insülin çıkıp iniyormuş.. işte esas bu tip sözler bizleri korkutarak vücudumuzla yabancılaşmamıza neden oluyor bence. çünkü biz kontrol etmiyoruz ki bunları vücudumuz kendi ayarlıyor. beslenme duyumlarını, yani bedenini dinlersen zaten başka bir şey yapmaya gerek de kalmıyor. sonuç almadan bu korkulardan kurtulmanın diğer bir yolu da diyet, rejim yapmadan ince kalan insanları gözlemek, onlarla beslenmeleri hakkında sohbet etmek. eminim bu biraz daha cesaret ve güven verecektir.

Ben bu siteye sonradan katıldım. kafam çok karışık olarak gelmiştim. şimdi biraz daha aydınlık her şey. bu sitedeki diğer herkes nerde bilmiyorum. ben şimdilik burdayım. dkzye gönül vermişlere :), kafasında soru işareti olanlara ben de bir uygulayıcısı olark elimden geldiğince yardımcı olabilirim.

İşte böyle.. İnşallah herkesin dilediği gibi olur sonuçlar. Görüşmek üzere..

Adsız said...

aripetek cevabin icin sana cok tsk ederim..

hayir sakin yanlis anlasilmasin ozan beyi suclamak istemiyorum muhakkak baska isleri vardir ama neden artik ara sira olsa bile ugramiyor yani yol göstermiyor ona taktim biraz ama kimbilir oda sonucta bir hekim ve kimbilir hayatinda belki zorlu bir sürec vardir... neyse

öncelikle evet bu dedigin dogru vucut kendisi ayarliyor bunu ama biliyormusun bence bu yeni cagda cogu seyi daha iyi bildigiimiz icin sanirim insanlar daha cok korkar oldu sanirim...

ama iyiki sen varsin burada :) iki ay olmus kimsede tartilmiyor resmen ortaliktan kayboldu díger arkadaslar...ama dogru zaten cogu sey aciklanmis aslinda cok kolay ama insan hep yanlis seylere alistigi icin bu aliskanliklari atmak kolay olmasa gerek...

iyiki varsin
iyi günler
aradasirada kendi düsüncelerini aktarirsan sevinirim

Adsız said...

teşekkür ederim :) aslında daha yazılacak çok şey var tabiki.. ama burda hiç soru sorulmayıp yorum da yapılmadığı için (ben de müneccim olmadığım için elbet) ne konuda olduğunu bimediğim için yardımcı olamam değil mi?

dediğim gibi burda bunu uygulamak isteyenler olursa ve takıldığı şeyler varsa yardımcı olabilecek şeyler söyleyebilirim. bunun için de sizden gelecek geri bildirimler bunu belirleyecek olan esas şey. o yüzden demek istediğim sorularınız olursa çekinmeden sorun ki bu site de işe yarayabilsin. niyetim tabiki kimseyi bu konuda ikna etmek değil. herkesin kendi tercihi sonuçta. herkes düşünüp gözlemleyip kendisi bulabilir.

ozan beyin neden uğramıyor olduğuna bir yorum yapamam. ama sanırım hem kitapları hem de sitesinde yazan şeyler her şeyi açıklamaya yetiyor..

dediğim gibi ben yine yardımcı olabilecek şeyleri elimden geldiğince yazarım. ama diğer herkesin katkısı da çok önemli.

Adsız said...

benim bu aralar en cok kafami kurcalaya durumu özetleyim belki bu konuda bana yardimci olabilirsin diye ümid ediyorum.

Ben aslinda senelerdir kilo vermeye calisan bir bireyim. ama hicbirzaman dogru düzgün baslamadim diyete. Kendimi diyet yapiyormuscasina kandirdim, ee bu durumdada dogal olarak kilo vererem normaldi. ama nedense ben gitgide kilo almaya basladim.
Ama kendimi bilincli beslenme adina gelistirdim ve birkac kilo kendiliginden gitti. Ama birsey yapmadigim icin kilolarim ayni. Ancak üc ay sonra benim icin cok önemli bir kardesimin dügünü var ve bu sürece kadar ben bir 10 kilo kadar hatta daha fazlasi iyi olur vermek istiyorum. Diyet yapayim diyorum. Sagliksiz oldugunu bildigim icin hic girismiyorum.
Dkz yapayim diyorum ama cogu arkadas kilo almis bende alirsam ve verecegime daha fazla kilom olursa ne yaparim diye bir kurt düstü icime. Simdi iki ay sonra izine gidiyoruz. Onlari iki senedir görmedim ve beni halen ayni kilolari sekilde görmelerini istemiyorum. Cünkü tekrardan alay konusu olacagimi biliyorum. Gecen yaz basladim aslinda ama nedense hic istitkrar saglayamiyorum ve birkac ay sonra yeniden basliyorum sanki öncesinde basladim!!! Ama bunun hic sonu gelmiyor. Biliyorum dkz hayatimiz boyunca sürdürebilecegimiz bir aliskanlik. Ama bu üc ay icerisinde ya kilo veremezsem korkusu oturdu icime ;(
Ben acilen kilo vermek istiyorum o zamana kadar, diyorum önce diyet yapayim kilolarin gitmesi icin ondan sonra dkz yapayim diyorum...
ama böyle olunca düsüncelerim gittikce karisiyor. 155 boyundayim ve en son tartildigimda 68 kiloydum...bu kilolar gitmesi lazim. Hergün tempolu yürüyüste yapmaya basliyacagim, cünkü gercekten artik ne yapcagimi bilmiyorum...

Adsız said...

Eveet.. Sana yardımcı olabilecek bir kaç şey söyleyeceğim.. Öncelikle sana bunun aslında bir uygulama olmadığını söyleyerek başlamak istiyorum. Biraz şaşırabilirsin bunu duyduğuna ama dkz aslında bir uygulama değil.

Peki ne o mi? Bedeninin doğal fizyolojik seyrine geri dönmesi.. Nasıl yani dersen sana şöyle bir örnek verebilirim belki: mesela uyumak gibi. Uyumak da aslında kendiliğinden gerçekleşen bedenimizin fizyolojik, biyolojik olarak gerçekleştirdiği bir olay. Nasıl ki biz uyumayı düşünmüyoruz. Bedenimizin uykuya ihtiyacı var, gerektiğinde bizim uykumuzu getirerek bize haber veriyor ve böylece yatağımıza girerek uykuya dalıyoruz. Ne kadar uykuya ihtiyacı olduğuna da kendi karar veriyor, ihtiyaç duyduğu kadar uyuyup bizi uyandırıyor ve uykumuzu almış olarak uyanıyoruz. Uykumuzu alamadığımız zamanlarda gün boyu uykumuz geliyor (yani bedenimiz bize uykuya ihtiyacı olduğunu söylüyor..) ve onun bu ihtiyacını karşılamazsak bitkin düşüyoruz. Uykusuz kaldığımız zamanları telafi etmek için başka bir gün daha çok uyuyup uyku ihtiyacımızı karşılıyoruz.

Tüm bunlar kendi seyrinde devam ederken biz hiç "Ne kadar uyumalıyım?" gibi şeyler düşünüyor muyuz? Ya da uykum geldi mi acaba, şimdi uyumalı mıyım gibi şeyler düşünüyor muyuz? Bunları düşünürsek hatta kesin uyku bozuklukları denen hastalıklara yakalanırız.

İşte yapmaya çalıştığımız şey de aslında bunun gibi. Nasıl bedenimizin uykuya ihtiyacı varsa ve biz bu ihtiyacını karşılamazsak bir gün öyle bir halsiz düşüp kendiliğimizden uykuya dalacağımız gibi, aynı şekilde bedenimizin günlük enerjiye ihtiyacı vardır ve biz bunu karşılamazsak (mesela diyet yaparak..) onu bir nevi savaşmaya zorlarız ve bir gün mutlaka kendimizi yemeğe saldırırken buluruz (ki burda kontrol kayıplarından doğan hastalıklar başlar..)

Bu yaptığımız şeyi başta anlamak çok önemli, nedir ne değildir.. Yoksa kilo vermek adına her şey hüsranla sonuçlanabilir. Kilo verme arzunu çok iyi anlıyorum ama yazdıklarından beni endişelendiren 'Biran önce kilo vermeliyim' sözlerin oldu. Çünkü kendimden çok iyi biliyorum ki bu çabuk kilo verme arzusu bazen bir kısır döngüden başka bir şey yaratmıyor. Elimizde 0 elde var 0la tekrar her şeyi yeni baştan anlayıp tekrar başlamak oluyor. Bu yüzden sana tavsiyem esas olarak beslenme duyumlarına kulak vermen. Zayıflama zaten bundan sonra oluyor.

Endişelerine gelince.. Bu doğal süreci işletme aşamasında ne olabilir de kilo alırsın onları inceliyelim böylece önüne çıkabilecek engelleri önce görerek rahatlayabilirsin:

1. Takıntı yaptığın için umutsuzluğa kapılabilirsin bu yüzden daha çok yersin
2. Eski alışkanlıklarını bırakmak biraz zor gelebilir (doyduğun halde alıştığın için uymakta zorluk çekebilirsin)
3. Sabırsız davrandığın için yine çok yiyebilirsin

Bu aslında bir öğrenme süreci. Ve de yeni alışkanlık oturtma süreci de diyebiliriz. Biraz emek, çaba istediği de doğru. Etrafını gözleyerek (daha önce de dediğim gibi diyet yapmadan özgürce yiyen ve ince kalan insanlar özellikle tahmin edebileceğinden çok daha fazla faydası olacaktır) bunun ne demek olduğunu daha iyi anlayabilirsin.

Biraz açıklamaya çalıştım ama kafanda yine sorular olursa sorabilirsin.

Adsız said...

ve diğer yazmayı unuttuğum bir diğer (hatta belki en önemli) kilo alma sebebi de:

4. bedenini kandırma girişimlerinde bulunabilirsin:
mesela doymadığın halde karnını doyurmadan sofradan kalkmak ya da farkında olarak ya da olmadan kısıtlamaları, dayatmaları bu sürece bulaştırıp bunu diyete benzetmek (evet malesef bir de kafanda kurtulman gereken bu tarz şeyler olacak daha önce de bahsettiğimiz şu insülindi bilmem neydi falan tarzı şeyler.. ki bir kere bunu beynine sokmuşlar ve sen de inanmışsan onlardan kurtulmak da kolay olmayabilir..)

bu 4. engel çok yemeleri ve kompülsiyonları da ister istemez beraberinde getirecektir

Adsız said...

öncelikle verdigin cvabin icin cok tsk ederim.cok faydasi oldu emegin icin tskler. Evet maalesef halen kafamda su kurtlar dolasiyor ya sekerim düserse, ya daha cok kilo alirsam, ya tam doymadan kalktiysam yada doydugumu algiladigim halde fazla yediysem vs. bu gibi sorular cok kurcaliyor kafami ve gercektende kendimi o zaman tam veremiyorum yani rahat olamiyorum yani kisacasi kendimi kisitliyorum. Söylediklerin cok dogru, önce sanirim bedenime güvenip bana kötülük yapmiyacagini düsünmem gerek. Akabinde bu soru isaretleri sanirim lendiliginden kaybolacaktir ve kendimi kisitlamiyor olacagim. Evet aydinlatici yazilarin icin sana cok tsk ederim aripetek. Öncelikle öyle baslamaliyim. Ama maalesef bu üc ayda kilo veremezsem en büyük eniselerimden birisi...ama bunu cözecegim diyet yapipta akabinde daha sisko olmayi hic tercih etmiyorum bu yüzden sanirim zaten uvucudumu dinlersem ve fazla kilom olduguna göre vucudum bu dengeyi kendisi ayarlayacaktir diyr düsünüyorum yani vucudum kendisi farkinda zaten fazla kilolarimin oldugunun ve bunu mutlaka kendisi dengeleyecektir...

tekrar tskler...
aklima daha fazla soru takilirsa mutlaka sorarim...yardimlarin gercekten cok iyi...

iyi günler