7 Ocak 2008 Pazartesi

ÖNERİLERİNİZ VE SORULARINIZ

Herkese Merhaba

Sanırım bazı arkadaşlarımız dkz yi kavradılar bazıları kavrayamadılar.Bu çok normal bizler de başlarda zorlandık.Hatta hala zorlandığımız şeyler olmuyor değil...Bu yüzden öneri,soru-cevap şeklinde paylaşım yapalım dedik.Nasıl mı?Bu başlık altında yorum köşesinde sorularınızı,önerilerinizi bizlerle paylaşırsanız sizlere cvp verebilmemiz daha kolay olur.Çünkü postlara yazdığınızda üst üste yazı gelince yazdıklarınız gözümüzden kaçmış olabiliyor.Umarız güzel paylaşımlar olur...

Not:Arkadaşlar bazı önemli konuları post yerine burda ki yorum köşesine yazarsanız diğer arkadaşlarında okumasını sağlamış olursunuz.Şimdiden ilginize teşekkür ederiz...

11 Comments:

Adsız said...

selam herkese..
bende başladım bi kaç gün önce dkz ye bencede çok güzel bi çözüm ama ben yemek yedikten sonra herangi bişey gördüğümde yemek istiyorum biliyorum tokken yememeliyim ama eğer yemezsem beynim onu yasakmış gbi algılıyo yani kısıtlama mikrobu denen şey olmuyomu bu yada acaba karnımı tıka basamı doldurmalıyım canımın bişey çekmemesi için bide dkz yaparken atıştırma yapmak kesinlikle yok dimi??

Adsız said...

Merhaba :)) öncelikle bu köşe için teşekkürler bence burda sorunlarımızdan bahsedip beraberce çözüm yolları arayabiliriz. Öncelikle dkzye inanmayan arkadaşlara bir şeyler söylemek istiyorum. Diyet demek kısıtlama demektir ve diyet yapanlar bir zaman sonra kaçınılmaz gerçekle karşılaşacaklardır: içlerindeki canavar onlar elinde olmadan kontrolsüzce yemeye başlatacaktır onları. Bu malesef benim başıma geldi. Şimdi dkzyi daha iyi anlıyor ve güveniyorum. Bolluğu ne kadar kafamıza kazırsak ve kısıtlamaları atarsak bedenimizde o kadar rahatlıyor ve bize ihtiyaçlarını söylüyor. Aç kalacağını düşünüp kontrolü kendi eline almıyor yani.
Benim burdaki sıkıntım ise doyma konusunda. Bunu daha tam oturtamadım. Sanırım bu konuda biraz yardıma ihtiyacım var..

DKZ GRUBU said...

öncelikle sevgili ays_as yemek yedikten sonra herhangi bişey gördüğünde yememek tabi ki daaha doğru ama kendini kısıtlanmış gibi hissediyorsan bir parça yemekten bir sakınca çıkmaz sanırım.eğer dediğin gibi yersen de bu durumda bir sonraki acıkmanın biraz daha gecikeceğini göreceksin ve o fazldan yediğin sayesinde karnının daha geç guruldamaya başladığını göreceksin. Amabence şöyle yapabilirsin mesela, sofradan ya gerçekten doymuş olarak kalk ki dkz de bu esastır,ya da eğer mesela o gün tatlı varsa yemekten sonra o zaman ço ktok kalkma ve tatlıya da yer ayır ve sonra da onu ye,böylece hem kendini kısıtlanmış hissetmeyeceksin hem de sevdiğin şeyleri yiyeceksin.
Ya da şöyle yapabilirsin; tokken canın o gördüğün şeyi yemek istiyorsa,onu al bir kenara koy ve acıkınca yemek üzere kendin için sakla :) emin ol işe yaradığını göreceksin :D

DKZ GRUBU said...

Sevgili arıpetek;
bu doymayı algılama yöntemi dkz yeni başladığında her zaman karşımıza çıkan bir sorun,hepimiz yaşadık bunu hala da zaman zaman yaşıyoruz :) gerçekten acıkarak yemek yemeye oturduğunda ve YAVAŞ YAVAŞ keyfini çıkararak yediğinde doyma sinyalinin seni yakaladığını göreceksin.Tabi ki çok uzun zamanlar açlık tokluk sinyallerimizi kaybettiğimiz içiiiin biraz zaman alıyor ama sonunda oluyor :) Doymayı anlamak için şunu önerebilirz;
mesela yemeye oturdun,yedin yedin hala doyma hissi gelmedi,o zaman biraz daha devam et ve midende şişkinlik hissetmeye başladığın zaman bırak. Her bireyde açlık ve tokluk sinyallerinin kendiğni gösterme süreci farklıdır,senin de kendince bir yöntemin mutlaka vardır,Bazı insan sofraya oturup iyice doymadan şiştiğini hissetmeden doyduğunu anlamaz,bazı insan da midesindeki gurultu ve kazınma geçince doyduğunu anlar.Zamanla senin de kendi vücudunun acıktığını ve doyduğunu nasıl haber verdiğini çözeceğine inanıyoruz.
Sevgiler

Adsız said...

Dr.Ozan Tunçer'in kitaplarında acıkma ve tokluk sinyallerini yeniden algılayabilme yetisini kazanma sürecine ilişkin öneri ve taktikler vardı yanılmıyorsam. Ben şimdi tekrar o kısımları inceleyeceğim. Tunçer'in sitesindeki e-kitabı da inceledim, biraz özet gibi. Eğer piyasada bulunabiliyorsa, özellikle üçlü serinin "Zayıflamak" isimli ikinci kitabından edinip okumakta çok fayda olduğunu düşünüyorum.

TuBiKKo said...

bu konuda ben de reyhan katılıyorum kesinlikle, ben de zayıflamak adlı kitabı yeniden okumaya başladım ve bu sayede nerelerde yanlış yaptığımı görüyorum.Arkadaslar bir defa okumakla olmuyor,aklımıza takıldıkça,fırsat buldukça tekrar tekrar okuduğumzda gözümüzden kaçan yeni yeni şeyleri görüyoruz ve de nerelerde yanıldığımızı...

Adsız said...

çok saolun tatlıyı alıp acıkınca yemeyi seçicem ben:) herkeze kolay gelsin ..

şeriban said...

hepinize selam.blogu karıştırdıkça doğru kullanmayıda öğreniyorum.gerçekten mail yerine burda yazmak daha iyi, hepinize blog için çok teşekkür ediyorum.henüz ozan tuncerin bir kitabını almadım.ama blogda okuduklarımdan dolayı olayıda yavaş yavaş anlıyorum.acıkmayı 3.günümde öğrendim.doymayı ise zamana bırakacağım.yalnız blogta ki yazılar bu hislerin tam olarak 1-1,5 yılda oturacağını ifade ediyor işte bu yüzden kendimden şüpheleniyorum.acaba acıkmayı öğrendiğimi mi sanıyorum.doymaya gelince öncelikle belli bir öçlüde tabağıma bir şeyler koyuyorum.her lokmada kendimi dinliyorum doydum mu diye maalesef alınan ilk lokmalardan sonra kazıntım geçiyor.tabağımı bitiriyorum ve bir daha soruyorum ama zaten kazıntım geçmişti ölçüm ne olacak çözemiyorum.sizlerin deneyimine bakıp bunuda zamana bırakıyorum. .
3 gün çok rahatladım.kendimi hiç bu kadar güçlü hissetmemiştim.istediğim şeyi acıkınca yiyebileceğimi düşünmek,ö o hayaliyle yaşadığım şeyleri bana öyle basitleştirdiki buna çok şaşırıyorum.
gelelim korkularıma;
birinci korkum ki bunu bilinçaltıma kazımışım ben genlerimin şişmanlamaya meyilli olduğuna inanıyorum.bu yüzden metabolizmamın bu yönde çalışması yönünde korkum var.
ikincisi;her şey bu kadar kolay olabilirmi?cumartesi gününe kadar oburluğumun doruklarınday ken hayatımdan artık akşamları özellikle olmazsa olmaz dediğim çikolataları çipsleri atmak bu kadar kolay mıydı diyorum.yani bir bıçak gibi iştah böyle kesilir mi .tekrar nefsani isteklerim kabarabilir mi korkusu var içimde.

ve sorularım:
pratiğimi yaıyorum sizden yardım bekliyorum:
dün gece 2 gece önce kalktım açtım yarım elmayı bitirip uyudum kahvaltı saatinde aç değildim kahvaltı yapmadan çıktım.saat 10 da iş yerinde açlığımı farkedip şöyle bol kalorili bir bisküvi çeşidi seçtim yanında kahve mi içtim.akşam 16 ya kadar aklıma yemek gelmedi.canım çay soda istedi aç değilim diye içmedim.sadece su içtim.saat 16 ben açım.akşam annemlere gidcez diye işten annemlere gittim.evimde olsam yemeğimi yerdim ama orda saat18 den önce sofra kurulmayacaktı.yemeği kaçırmak istemediğim için önceden yemek istemiyordum.neyse annemin yaptığı herşeyden 1 kaşık yiyip tadına baktım.açlığımı azda olsa bastırmıştım ama strese girmiştim ne zaman yemek yiyeceğiz diye.akşam yemekte herkesi şaşırtacak ölçüde yemeğimi tabağıma aldım.sofradan kalktığımda doymuştum.sonra tatlı geldi ve yememem gerekiyordu ama içimde tatlıya karşı bir açlık vardı 1 dilim yedim baktım iştahım düştü.hatta kendi kendime dedimki çok sevdiysen kahvaltını tatlıyla yaparsın son durum çok mutluyum.

şimdi dün aklıma takılanlar?
saat 10 da yemek yeme lüxüm yok.aç olmasamda kahvaltımı yapıp çıkmalımıyım.saat 12 de zaten öğlen yemeği var onuda kaçırmamış olurum.
çay nescafe içerkende açmıyım diye düşünmem gerekiyor mu?
açlığımı en fazla ne kadar bekletmeliyim mesela açım ama sofra 1 saat sonra kurulacak ne yapmalıyım.
açım sofraya 2saat var bir elma vb şöyle 2 saat tok tutacak herhangi bir şey yemelimiyim
su içerken susamayımı beklemeliyim.
çipsi çok sevdiğim halde sırf çok zararlı diye yemiyorum.kalori hesabına tabi takılmıyorm sırf sağlıksız olduğu için yemediğim şeyler kısıtlama mikrobuna davetiye olur mu.
evet şimdi yaptıklarım düşündüklerim ne kadar doğru ne kadar yalnış bunu anlayabilmek için yardımlarınızı bekliyorum.şimdiden teşekkürler.

Adsız said...

Öncelikle ben tebrik ediyorum seni gerçekten çok güzel doğru yoldasın diyebilirim :) işte dkz bu demek..

kafana takılan sorulara cevap vereceğim yanlız önce şunu söylemeliyim ki; öyle aç mıyım tok muyum diye bunları çok stres haline getirmemen. Çok güzel bir düzende yapıyorsun zaten ve yaptıça, ilerledikçe korkuların da geçeçek ve neleri ne zaman yemen gerektiğinin cevaplarını kendinde, bedeninde bulacaksın..

Sorularına gelince; başlayalım.. Öncelikle metabolizma hakkında söyleyeceğim tek şey senin şişmanlamana sebep olmayacağı. Çünkü şöyle ki, metabolizma zaten senin bedenin demek öyle değil mi? Tabiki herkesin farklı çalışıyor, mesela erkekler kızlardan daha çok enerjiye ihtiyaçları oluyor ve daha fazla yiyorlar. O sana sadece haber verici, yani açlık ve tokluğa uyarak zaten metabolizman doğrultusunda yemiş oluyorsun. Bu yüzden bunda korkmanı gerektirecek bir şey yok.

İkincisi yiyecekleri zararlı diye yememene saygı duyarım elbet ama yeterki dikkat et de bilinçaltında bir yerlerde "kilo aldırır" korkusu duruyor olmasın. Kilo aldıran yiyecekler değil, yediğin "miktarları"dır. Ve seni doyuracak, tad duyunu tatmin edecek şekilde yediğinde kilo almazsın.

Kahvaltıyı yapayım mı demişsin. Çok aç olmuyorum demişsin. Bu zaman zaman benim de başıma geliyor. Tabi ki yiyebilirsin. Mesela ufak bir şeyler atıştırırsın ve böylece öğlen yemeğine acıkmış olarak oturmayı başarabilirsin.

Çay kahve için acıkmayı beklemene elbette gerek yok. Ve son olarak acıkmayı bekleyerek doymayı öğrenmek ne kadar güzelmiş onu öğreniyorsun. Beslenme alışkanlıklarını değiştiriyorsun bu çok güzel. Acıktıysam ne kadar ertelemeliyim demişsin, aslında buna da karar verecek olan sensin. İstersen 1 saat beklersin. Ya da yine ufak bir şey atıştırarak yatıştırırsın ve sofrayı beklersin, ya da belki o an yersin bu sana kalmış. Ama işin bir özü var çok önemli o da şu ki:

Başlangıçta acıkmayı nasıl beklerim bekleyemem kaygıların olduysa yapabildiğini gördün ve onlar geçti, artık yapabileceğini biliyorsun. Doymak için çok miktarlar yemen gerektiğini düşünüyordun belki, şimdi vücudunu dinleyerek öyle olmadığını öğrendin ve çok yeme kaygıların da bunu yapıp başardıkça geçecek.

Yeter ki "Aa öğrendim, nasıl olsa yapıyorum artık" diye düzenini bozma, vereceğim tavsiye bu olur. Çünkü bir yerlerde yazmıştım; iyice öğrenene ve bu sende artık bir alışkanlık olana kadar düşünerek hareket et. Bunu derken ne kastettiğimi anlamışsındır heralde, kısıtlamalar asla değil. Sadece yeni alışkanlığının beyninde yer edebilmesi için hep yaptıklarını yap. Bu hisler de 1-1,5 yılda oturuyor diye bir şey yok. Öğrenme sana, ve neyi nasıl yapacağını iyice anlamana bağlı.

Tekrar tebrik ediyorum, çok güzel ve başarılar görüşmek üzere ;)

şeriban said...

asıl tebrikler sanadır ki arı petek sen büyük bir sorunu çözümlemiş ve bununla yetinmeyip insanları da çözüm sürecine davet etmişsin.bence yaptığın işin karşılığı bu dünya da ödenemez.ben başarılı olurum veya olmam ama olan şu ki milyar dolar rantların döndüğü bir pazar da maddi çıkar gözetmeksizin bu yola emek harcıyorsun.daha önce zayıflama ile ilgili sitelere üye olmutum sendeki alaka onlarda yoktu.ilgin için teşekkür ,insanlığın için tebrik ederim.

Adsız said...

Çok teşekkür ederim şeriban :) gerçekten çok mutlu oldum bu söylediklerine. Dkz doğadan gelen ve kendiliğinden olan bir şey aslında. kaç kişi bu gerçeği bilip öğrenirse o kadar güzel. Teşekkür ederim tekrar :)